Uludağ Etkinliği

Faaliyetin Adı: Uludağ Etkinliği
Faaliyet Tarihi: 20 Ocak 2019
Faaliyet Sorumlusu: Sönmez Erkaya
Teknik Malzemeler: Baton, Krampon, Klasik Kazma, Kask, GPS
Hava Durumu: Yoğun sisli, yoğun tipi ve rüzgarlı, hava sıcaklığı 2 derece, hissedilen sıcaklık 0
Tırmanışa Katılanlar: Sönmez Erkaya, Kadriye Terzioğlu, Engin Yüce, Sümer Pasin, Murat Tözen, Olcay Keleş

Uludağ Etkinliği
20 Ocak sabahı 03:00’te yola çıkan aracımız 04:00 sularında Pendik’ten son yolcularını da aldıktan sonra Uludağ’a doğru yola koyuldu. Feribotta edilen kahvaltı, Engin Hocanın seçtiği harika şarkılarla ve biraz da uyuyarak geçti yolculuğumuz. Sabah henüz gün ışımadan 07:00 gibi Uludağ’daydık. Tırmanış için gerekli malzemelerimizi yanımıza alarak önce TDF Bursa İl Temsilciliği ve Bursa Büyükşehir Belediyesinin o İGLO etkinliğinde yapılan İGLO ‘ları gezdik ve buzdan küçük yapılarda nasıl soğuktan korunacağını deneyimledik.

Ve sonrasında zirve için gerekli hazırlıkları yapıp, ekipmanları kuşanarak, Sönmez Hoca’dan tırmanışla ilgili bilgilendirmeleri aldıktan sonra yola koyulduk. Başlangıç noktasına teleferikle ulaştık, birlikte yola çıktığımız 3 arkadaş farklı şekilde zaman geçirmek üzere bizden ayrıldı ve geriye kalan 6 arkadaşla hızlıca batonlarımızdan destek alarak tırmanışa geçtik. Yolda karşılaştığımız dağcı arkadaşlar ilerisinin zorlu olacağı uyarısında bulundular, ama biz geri dönmek istemedik. Başlangıç oldukça heyecanlı ve keyifliydi; öndeki arkadaşlar hızlanınca biraz terliyorduk; ders 1 terlemeyecek hızla ilerlemek gerekir, terlemek iyi değil, sıvı kaybına neden olur…

Bir mola veriyoruz, bir şeyler atıştırıyoruz, ben yanımızdaki yiyecekleri arkadaşlarımla paylaşıp bitiriyorum; ders 2 yiyeceğini paylaşma, her türlü olumsuzluğu düşünerek yiyeceğini kendine sakla, mahsur kalırsan onlara ihtiyacın olacak… Sönmez Hoca’dan derslerimi aldım, şimdi ezber ediyorum 🙂

Uludağ Etkinliği

Sonuna yaklaştıkça atraksiyon artıyordu. Öndeki arkadaşlar zirveye doğru yol alırken ki onların biraz daha gerisinde olan benim ayağım kaydı, ama ekip arkadaşım Kadriye Hızır gibi yetişerek tuttu beni; sanırım beni aşağıya kaymaktan kurtaran büyülü bir dokunuştu bu 🙂 Ona hayatımı borçlu olabilirim.. Ve aldığım ilk teknik pratik eğitim: Kazmaları çıkar, kara sapla, kramponlarla kara sert vur ayağını sağlam oturt ve sonra diğer ayak… Benim teknik ekipmanlarla ilk imtihanım, kara daha sert vurabilsem daha iyi olacak ama…

Uludağ Etkinliği

Zirveye vardığımızda çok yorulmuştuk ama mutlu ve coşkuluyduk 🙂 Biz tam sevinç çığlıkları eşliğinde zirve pozları verip fotoğraflar çektirirken tipi başladı, sis arttı, göz gözü görmüyordu.Tozun dumana karıştığı, rüzgarın deli gibi estiği zirvede coşkumuzu resmettik ve toparlanıp geri dönüşe geçtik. Tüm izler kaybolmuştu, hiç bir şey görünmüyordu ve kaybolmuştuk; GPS’ten de faydalanarak yolumuzu bulmaya çalıştık. Bu arada önden giden Sönmez Hocayla benim, attığımız bir adımın bizi bir uçuruma götürmek üzere olduğunu fark ettik ve olduğumuz yere yapışarak arkadaki arkadaşlardan bizi yukarı çekmeleri için yardım istedik. Ancak yukarıdaki arkadaşlar sanırım önemli bir konuyla ilgili mütalaada bulunuyorlardı ki bizim nafile seslenişlerimizi bir hayli geç fark ettiler :), ama geç de olsa Sümer ve Murat bizi yukarı çekip kurtardılar ve kahramanlarımız oldular. Tipiye ve sise karşı yaman bir mücadele vererek, GPS’ten faydalanarak zor da olsa teleferiklere ulaştık. Bir diğer korkumuz, rüzgar ve tipiden ötürü teleferiklerin çalışmıyor olabileceği idi, ama neyse ki şanslıydık; teleferikle dondurucu bir yolculuğun sonunda nihayet aracımıza ulaşmıştık.

Uludağ Etkinliği
Hayatımda daha önce dağlarda gezmişliğim, dağları sezmişliğim olmuştu; ancak bu kadar yükseğine erişmek, üstelik kar, sis ve tipi koşullarında bunu deneyimlemek beni çok heyecanlandırdı. Her deneyimden sonra olduğu gibi, yine kimlerle yola çıktığının önemini bir kez daha yaşayarak anlamıştım. Ekipteki her bir arkadaşımın, Sönmez Hoca’nın bu faaliyeti başarıyla tamamlamak için gösterdiği kararlılığa, dirençlerine ve ilk deneyimim olmasından sebep benim gibi bir yeni yetme “dağcıya” gösterdikleri anlayış ve desteğe hayranlık duydum.

Dağın rengi, dağın sırtı, dağın rüzgarı, dağa sahip olamamak ama dağa ait olmak nedir daha da bildim şimdi, bildim de daha da çok sevdim şimdi.

“Dağ tutmasına yakalandım. İçimin dağ zamanıydı. Dağ tuttu mu çıkacaksın (M.Mungan)” artık 🙂

Olcay KELEŞ

Henüz bir yanıt yok - "Sorularınızı aşağıda ekleyebilirsiniz"


    Söylemek istediğiniz bir şey mi var?

    HTML kullanılabilir